Kelebek

30.01.2013, saat 00:51

Bir solukta yazılmış ve üzerinde hiç oynanmamış kelimeler…

Kozasından çıkan kelebek bilir ömrü bir gündür.. kısacık ömründe kırlarda, çiçeklerde kanatlarını çırparak gökyüzünde dolaşırken bir papatya tarlası takılır gözlerine sonsuz ve çekici güzelliği korkutur kelebeği, birkaç defa konar papatyalara ve devam eder dağlarda kırlarda dolaşmaya, kısacık hayatında yolun sonuna geldiğini bilen kelebeğin gözüne papatya tarlasında oturan yalnız, kırgın yorgun adam takılır.. önce uzaktan bakar, sonra yavaşça alçalır papatyaların içindeki adamın yanına, adam elindeki kopuk uçurtmayı uçurmaya çalışırken kelebeği görür ve uzatır elini.. kelebek papatyalar arasında geçerek korkak ve çekingen konar adamın uzattığı avucun içine… konduğu anda bir şeylerin değiştiğini hisseder bekler bir müddet.. bitmesi gereken hayatının son bulmadığını görür.. adam sevinçli mutlu, kelebek bulduğu hayatın değeriyle bırakır kendini papatya tarlasındaki adama.. kelebek yapısı gereği kanatlanır arada papatya tarlasının üzerinde.. her kanatlandığında adam onun dağlara, kırlara özlem duyduğunu düşünür oysa kelebek hayata dair tüm beklentisini papatya tarlasında kendine uzanan o elde bulmuştu. Kelebek o avuca her dönüşünde adamın uzattığı elin daha da soğuduğunu hisseder.. adamın düşündüğü bu değildir, adam kelebeğin ömrünün kısa olduğunu bilerek avucuna konmasına izin vermiştir.. oysa kelebek her seferinde sorgusuz, beklentisiz daha kalıcı kondu adamın avuçlarına.. adam kelebeği seviyordu ama hep içinde bir gün papatya tarlasında kopuk uçurtmasını uçurma düşüncesi vardı.. kelebeğin her dönüşü adamı uçurtmasından uzaklaştırıyordu…yine bir gün kelebek kanat çırpıp papatya tarlasında dolaştıktan sonra döndü adamın avuçlarına.. o avuçlarda kendisine yer yoktu.. adamın hayali kopuk uçurtması vardı.. adam kopuk uçurtmasını uçurmaya çalışıyordu.. kelebek papatya tarlasında yaşamını adamla paylaşmak, adam ise papatya tarlasına kalıcı birini sokmanın kendi özgürlüğünü kısıtlayacağını düşüncesinde.. beklentileri içinde hayatına birini sokma düşüncesi yoktu.. avucunu açmanın kelebeğe umut vermek olduğunu düşünüyordu.. adam kelebeğe kendi hayatında kalıcı olamayacağını, bir gün sonrasının bile sözünü veremeyeceğini hissettirmiş, kelebek ise adamı bu gerçeğini kabullenerek yılmadı.. birkaç defa kanatlandı alçaldı o avuçların açılması için ama açılmadı ve anladı ki ömrü tükenmişti.. bıraktı kanat çırpmayı bir papatya yaprağı üzerine, sonra yere düştü ve kanatları kırıldı.. toprağı, artık uçamayacağını hissetti ve olmak istediği papatya tarlasında, adamın yanında son nefesini verdi.. uzun ömürlü olmak, kelebeğin içindeki çocuğun imkânsız hayali olarak son buldu.

Adam ‘’Seni Seviyorum’’ diye gider.. kadın bilir ki en masum ve yalan gidiş ‘’seni seviyorum kendine iyi bak’’ ile başlayan vazgeçmelerdir.

Siyahın İzi – Filiz Gündüz

Filiz Gündüz’ün Diğer Şiirleri

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir