Kategori: Şiirler

Yolları, yolculukları seviyorum Şu an olduğu gibi Yaşam ve hayat farklılaşıyor sanki Bir yerden uzaklaşırken…

Bir gemi daha ayrıldı İçinde sen Rıhtımda ben Gittin bırakıp denizlere Ben burada sensiz Yalnızlar…

Hangi gün Hangi günün gecesi Hangi gece Hangi gecenin kaçıncı saati Kaçıncı saatin hangi zaman…

Lal

Gecenin habercisi hüzün Gözlere değince zifiriyi delen dolunay Sen düşersin biz düşeriz….. Biriktirilen sözcükler esir…

Şimdi gecelerde zaman kum saati misali Yanlış zamanlarında rüzgâr, deniz, kum Hangi dalga aldı gitti…

Yalanlar bir gün biter Geriye yaşananlar kalır Anıları silinmez kalbinden Acısı sevginde kalır Mazi yalnızlığınla…

Bir hafta sonu daha geçecek Senden uzakta Ben senin kollarının arasında değil Hayalinle gireceğim saatlere…

Dün bensiz yapamıyordun… Bugün de bensiz yapamıyorsun… Alışsan iyi olur… Çünkü Yarın da bensiz yapamayacaksın……

Gittin, Daha birkaç saat önce varlığınla alevlenen içim boyun eğmiş, donuk ve hasretinle dolu. Belki…

Ben geldiğimde Onlar gitmiş gibiydi Kimdir bilmeden tanımaya başladım Her kelime Onlara veda Her kelime…

Zaman kaç gecenin sabaha varmasıdır?       Siyahın İzi – Filiz Gündüz

Terk edilmiş rıhtım yürekler Yalnızlık vuruyor içimize Dört yanda sessizliğin sesi Yürekler ağlıyor yine Gecenin…

Düşlerdeki hayaldi geceye akan Arzuların çılgınlığında varoldu yürekleri yakan Kuytulukların arsızıydı geceyi bizden çalan Ne…

Sus

Sus sus söyleme gideceğini Ben her rüzgâr Her yağmurda bekleyeceğim seni Sus sus söyleme bittiğini…

Ben sensizliği sevdim Seni düşünmeyi Seni hayal etmeyi Rüyalarımda seni görmeyi BEN BU BÜYÜK YANGINI…

Rüzgarlara kapılmış bir yaprak gibi sevdalar Yavaşça düşer bir başına Toprağa karışıp yok olmamak için…

Gece geç olmaya çok yakın Gecede kalan boşlukları öldürmek mümkün mü? Bizleri anlayan bir tanrıça…

Hüzne esir düştüğümüz Kalplerimizde kelepçe gecelerde Tam umudu yitirirken, Tam çaresizliğin girdabına düşerken Yola koyulabilme…